Koçak'ta bir Mevlüt Ağa vardı Bu kısaca onun ana hatlarını anlatan küçük bir öyküden ibarettir. 

Koçak'tan gelip geçen pek çok kişiler var. Bu insanlar bellerinde zilli kemerler takıyorlar. Atlarıyla yokuşun başına geldiklerinde atların ayak sesleri ve bellerindeki zillerin esinden geldikleri anlaşılmaktaydı. 

Sarıgöl yolunun açılışı yapılıyordu. Bütün halk toplamış ve epey kalabalık. Vali Müslüm Yegül açılışa katılmış ve konuşmaya başlıyor. Aradan yaşlı bir amca da söz istiyor. Vali de kendisini kırmayıp; "Buyrun amca" diyerek kendisini kürsüye davet ediyor. Yaşlı amca kürsüye çıkarak konuşmaya başlıyor: " Ey Sarıkevliler ne idiniz, ne oldunuz. Buralardan kuş uçmaz kervan geçmezdi. Şimdi arabalar geldi g. dayandı" deyince alkışlar ve gülüşmeler yükseliyor. Amca bu sözleri üzerine kürsüden indirilir.

Mevlüt Ağa zora çok gelen bir adamdı. Kendi gibi zor dostları bulunuyordu. Öğretmenler,Tabak Ziya vb. pek çok arkadaşlıklar edinmişti. Kendisinin neşeli bir yanı bulunmaktaydı. Sukavuşumu köprüsü demirden yapıldığından kaynak yapıldığını ilk kez görmüş şaşırarak bu işin "lehim" olduğunu sanarak; "Ulan mühendis, lehimden köprü tutar mı?" diyerek lafı sokuşturur.

Koçak Mevlüt Ağa'nın okur yazarlığı yok. Buna mukabil cesaretli bir adam. O beldede kendisini tanımayan yok. Konak sahibi ve her akşam misafirleri var. Mevüt Ağa Menderes'i görmek için Ankara'ya gitmiş. Menderes orada olmadığından Cumhurbaşkanı Celal Bayar'la görüşmüş. Konuşma esnasında okur yazar olmadığını ve eğitimi olsaydı Bayar'ın yerinde olacağını açıkça ifade etmiştir.

Bunun üzerine Menderes'i Aydın'a görmeye giden Koçak Mevlüt Ağa, Menderes yurtdışında olduğundan eşiyle görüşerek 3 ayda memlekete geri dönmüştür.